DİVAN EDEBİYATI
  Divan Edebiyatinda Düz Yazi
 

Divan Edebiyatında Düz Yazı (Nesir)

  Divan, şiire ağırlık veren bir edebiyattır. Düzyazı, ancak bilimsel çalışmalarda, tarihlerde, kimi sanatsal metinlerde ve gezi türü eserlerde kullanılmıştır. Divan edebiyatında üç tür düzyazı biçimi vardır. Yalın düzyazı, süslü düzyazı ve orta düzyazı. Yalın düzyazıda halkın konuştuğu dil kullanılmış, halk kitapları, halk öyküleri, Kur’an tefsirleri, hadis açıklamaları bu türde yazılmış eserlerdir.

 Divan Edebiyatı’nda düzyazılar, yazılış amacı ve dil tutumu dikkate alınarak üçe ayrılır:

 1. Sanatlı(süslü) Düzyazı: Hüner ve marifet göstermek amacıyla yazılmış, Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü, “seci”lerin kullanıldığı, söz ve anlam sanatlarıyla dolu,  bağlaçalarla uzayıp giden cümlelerle örülmüş, güç anlaşılır bir nesirdir. Bu türe genellikle medrese öğrenimi görmüş, Osmanlıcayı iyi bilen yazarlar yönelmiştir. Çok uzun cümlelerin, bol söz ve anlam oyunlarının göze çarptığı bu türün en belirgin örneklerini Veysi ve Nergisi vermiştir. Divan edebiyatında süslü nesir türünün karşılığı olarak “inşa” sözü kullanılır.Süslü nesrin ilk örneğini “Tazarruname” adlı yapıtıyla Sinan Paşa kaleme almıştır.

 2. Orta Düzyazı: Yer yer ağır ve süslü, yer yer sade bir dille yazılan düzyazılardır. Genellikle tarih kitaplarında bu düzyazı türü görülür. Osmanlılar zamanında tarihçilik,’vakanüvis’ adı altında yürütülen bir tür memurluktu. Sarayda görevlendirilen vakanüvisler, önemli önemsiz her olayı günü gününe notlar halinde yazarlardı. Bu eserler, olay anlatımına dayalı olduğundan, bilimsel tarih anlayışıyla bağdaşmaz. Divan döneminin başlıca tarihçileri arasında Aşıkpaşazade ,Ali, Ebülgazi Bahadır Han,Naima, Peçevi, Mütercim Asım sayılabilir.

3. Sade Düzyazı: Dil ve anlatım ustalığının değil, ele alınan konunun önem taşıdığı düzyazı türüdür. Bu anlayış nedeniyle, sade düzyazılarda ustaca söz söyleme çabası görülmez; dil açık, yalın, doğaldır. Bu düzyazı türünü kullananlardan başlıcaları şunlardır: Mercimek Ahmet , Katip Çelebi, Evliya Çelebi (Eseri:Seyahatname).

                  DİVAN EDEBİYATI DÜZYAZI BİÇİMLERİ

Tarih-Vakayiname: Tarih, geçmişteki belli bir dönemi anlatan, resmi niteliği olmayan yapıtlardır.Vakayiname ise Osmanlı Devleti’nin resmi tarihidir.Tarih yazarına “müverrih”, vakayiname yazarına da “vakanüvis” denir.Silahtar Mehmet Ağa’nın “Tarih”, “vakanüvis” göreviyle sarayda uzun süre çalışan Naima’nın “Naima Tarihi” adlı yapıtları  bu türlerin başarılı örnekleri arasında yer alır.

Tezkire: Ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı yapıtlardır.Biyografinin Divan Edebiyatı’ndaki karşılığıdır.İlk tezkire örneği, Ali Şir Nevai’nin, şairlerin yaşamlarını anlattığı “Mecalisü’n Nefais” adlı yapıtıdır.Sinan Paşa’nın Tezkiretü’l-Evliya adlı yapıtı da evliyaların yaşamlarının yer aldığı bir tezkiredir.

Seyahatname: Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri izlenim ve bilgileri aktardıkları yapıtlardır.Amaç, gezilen yerlerin doğal güzelliklerini, toplumsal yaşamlarını, gelenek ve göreneklerini tanıtmaktır.Evliya Çelebi’nin “Seyahatname“ adlı yapıtı bu türün en önemli örneğidir.

Sefaretname: Osmanlı elçilerinin, bulundukları ülkelere ait bilgileri ve izlenimlerini içeren ve gezi yazısına benzeyen yapıtlardır.Yirmisekiz Çelebi Mehmet2in “Paris Sefaretnamesi” adlı yapıtı bu türün başarılı bir örneğidir.

Siyasetname: Devlet adamlarına yöneticilik sanatına ilişkin bikgiler veren yapıtlardır.Edebiyatımızda bu türün ilk örneği Yusuf Has Hacip’in mesnevi tarzındaki “Kutadgu Bilig” adlı yapıtıdır.Ayrıca Nizamülmülk’ün “Siyasetname’, Lütfi Paşa’nın “Asafname” adlı yapıtları bu türün başarılı örneklerindendir.

Münşeat: Mektuplardan veya çeşitli konulardaki süslü nesir örneği olan düzyazılardan oluşan yapıttır.Nabi”nin özel-resmi mektuplarından oluşan ve değişik yazılardan oluşan “Münşeat” adlı yapıtı bu türün başarılıörneklerindendir.

Siyer: Hz.Muhammed’in; hayatını anlatan yapıtlardır.Bu yapıtlarda Hz.Muhammed’in; dünyaya gelişi, peygamberliği, Miraç olayı, Hicret olayı, savaşları, mucizeleri ve vefatı derin bir heyecenla dile getirilir.Edebiyatımızda bu türün ilk örneği, Erzurumlu Darir’in “Siretü’n Nebi” adlı yapıtıdır. 

 
 
  Bugün 12 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol